21 Nisan 2011 Perşembe

Hiçbir zaman, kendimin hayranı olmadım. Hep bir huzursuzluk içindeydim sanki. Bunun nedenini bilmiyorum. Belki, doğuştan bir eksiklik. Serotonin eksikliği. Bilimsel bir tanı koyulması gerekmeyen bir ruh hali de olabilir. Ama önemli olan, bu huzursuzluğun yaşayış biçimimi, sevdiklerimi, beni nasıl etkilediği. Kendime hayran olmadım, en hayran olunası kısacık dakikalar dışında. İçim bir şekilde acıyor hala. Artılar da yok değil. Mesela, kendimden nefret etmiyorum. Artık. Değiştiğim kesin, büyüdüğüm de. İster istemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder