8 Şubat 2013 Cuma

mesela 13 yaşında birini seversin. onunla konuşamazsın bile. bir kere ismini söyler, heyecandan uçarsın ama kanatların yoksa hemen çakılırsın yerlere. o köşedeki küçük beyaz lavaboya yüzünü çevirip gerçekliği tartarsın. sarı bir kitap, ince bir kitap için seslendirilen isminin dört harfi ve kalbin pıtpıt, pırpır. ah, havalandım buharlaştım şeffaflaştım da bilmiyorum. ders zili. ama ama, benim kalbim kafesinden fırladı da, kendi kendine attı. sonra da beni kendisinin tıpatıp bir kopyasına çevirdi. girdim/çıktım, kırmızılığa/tepetaklak. 

biliyor musun, hala oradayım.