29 Kasım 2010 Pazartesi

patlamış bir hayalet dünya


zayıf olmayı seçmek. yazdıklarının anlamını yitirmesi. günlerce yataktan çıkmama isteği. uyanık geçen anlarda, ekranın karşısında boş boş oturmak. sonra aklıma geliyor. ağlıyorum. ağlamaktan yoruluyorum. ağlamayı kesiyorum. uyuyorum. uyum göstermiyorum, sadece uyuyorum. uyanınca daha iyi olma umuduyla. gözlerimi açıyorum, bir rüyadan ya da dolaysız. yüzüm nasıl görünüyor acaba diye düşünüyorum. ağladım, kaşlarımı çatıp gözlerimi kapadım. bu sabah kalktığımdan daha kötüyüm büyük olasılıkla. bir pizza istesem mi. nerede kaybettim kendimi, hangi yaşımda.

üst üste dinlediğim parça: gorefest- revolt. iniş çıkışları kendimi hatırlatıyor. kendini hiç unutmayan biri için fazladan bir yük bu. yükü üstüne alıp, de niro'nun çıktığı gibi bitmeyen bir tepeyi çıkıp çıkıp çıkıp, bittiğini görmek istiyorum. o kadar inançlı değilim ama, sorun bu.

rüyamda "suya dalsana, dalış yapsana" diyordu biri sanki bana. geçenlerde de, çoktan patlamış bir hayalet dünyanın şemasını gördüm. çizeyim bunu bari. bir yandan bonibon yerken.

çizmedim daha.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder